(Kaynak kişi:Yunus KARAASLAN) Koca Mehmetler’in Durdu’nun ekinini yaymışlardı. Durdu Ağa, ekini kimin yaydığını araştırmış. Kime sorduysa “Cöddür Halil yaydı” cevabını almış. Halil’i hiç tanımayan Durdu Ağa, ekine gizlenip Halil’i beklemeye başlamış. Bir sabah çevrede öküz otlatan çocukların sesleri duyulmaya başlamış: — Durdu Emmiiii! Aha Halil gidiyooo!..  Durdu Ağa, ekinin içinden doğrularak bakmış. Çelimsiz, küçük bir çocuk! Önünde bir inekle dana, iki öküz ve bir eşekle yoldan gidiyor. Halil’in yanına doğru giderken kendi kendine söylenmiş: “Ulan Cöddür Halil dedikleri bu mu? Ben de basbayağı bir adam sanmıştım...” Halil’in önüne çıkarak sormuş: — Ulan eşek herif! Ekini neden yaydın? Halil, bir yandan da yeminler ederek kendisinin yaymadığını söylerken, bir yandan da ağlamaya başlamış... Durdu Ağa, çocuğun ağladığına dayanamamış. Çocuğun kim olduğunu öğrenmek için sormuş: — Oğlum sen Cöddür Halil değil misin? Halil, gözlerini silerek cevap vermiş: — Yok Durdu Emmi... Cöddür Halil değilim, valla ben sağır Hasan’ın Halil’im!