NECİP İLE ENŞE
http://www.kayserihakimiyet2000.com/necip-ile-ense/

NECİP İLE ENŞE
Kaynak: (Hacı Mehmet ÖZBAY’IN teybe kayıt yapılan bant sesinden)


Yoz yozunan, saz sözünen. Alatavuh çil horozunan. Âşıh bir meydana girince dinlendirir sazınan.
Emnine, Emine. Çıhdım bahdım, damına. Bir taraf sazlıh-samanlıh. Bir taraf tozluh dumanlıh. Bir tarafta demirciler, demir döver dengine. Bir tarafta boyacılar, boya boyar rengine. Bir tarafta marangozlar masa, iskembe yapar…
Var varadan, sür süreden. Amasya’dan, Zile’den. Dutdum pirenin bağıni . Arhasına vurdum, loğünü . Gitsin oğünü oğünü. Goca garılara gıran girsin! Gelinler ile bazı bazı, gızlarınan gezek ufah ufah…
Bir varmış, bir yohmuş. Allah’ın gulu çohmuş. Çoh söylemesi günah, az söylemesi sevapmış.
Armudu daşlıyah, dibinde gışlıyah. Bismillah deyik başlıyah…
 
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM.
Angara’dan bir tüccar geldi. Gırşehir’inde köyün gayfesine oturdu. Adam, bir kâtip istiyo. Buna kâtipliği kim yapar, kim yapar derken, “Bunu yapsa yapsa Necip yapar” dediler. Adam da Necip’in adını duyunca onu yanına çağırması için iki adam yolladı. “Gidin şu Necip’i çağırın. Kâtipliği gabul etse de etmese de onunla bir görüşeyim”, dedi.
Adamlar Necip’in yanına gittiler. Dediler ki:
— Angara’dan bir tüccar gelik, seni istiyo…
Necip de kalhıp gitti, tüccarın yanına vardı. “Ağa, istediğin adam benim”, dedi.
Tüccar:
— Benim on iki dükkânım var. Bunlara bahacah ve hesabını alıp bana verecek bir adam lazım. Ne diyon? Bu işi görmek için benimle giden mi? dedi.
Necip de: “Evime danışmadım. Bir de evimdekiler ile görüşeyim de” dedi.
Tüccar: “Haydi git de danış gel” dedi.
Necip evine varınca garısı Enşe ona sordu:
— Nereye gittin, seni çağıran kim imiş?
Necip dedi ki:
— Angara’dan bir tüccar gelik. Bunun on iki dükkânı varmış. Dükkânın hesabını dutacah birini arıyo. Bana giden mi? dedi. Ben de sana danışmaya geldim. Ne diyon, gideyim mi?
Enşe dedi ki:
— Necip, yâr mı datlı, kâr mı datlı?
— Valla Enşe , datlı olmaya yâr datlı amma, Kâr olmayınca da yâr olmaz ki!
Bunun üzerine Enşe dedi ki:
— Pekiyi Necip. Sen git, geri gelene gadar ben seni beklerim.
Necip dedi ki:
— Ben gideyim de, seni birine amanet etmek lazım. Şu benim arhadaşım Tütüncü Omar’ı nasıl görüyon? Seni ona amanet edeyim.
Necip bunun üzerine Tütüncü Omar’ı çağırıp dedi ki:
— Angara’dan bir tüccar gelik. Bunun on iki dükkânı varmış. Dükkânın hesabını dutacah birini arıyo. Beni götürmek istiyo. Ben de gitmeye garar verdim. Amma, Enşe burada galacah. Sen benim en iyi arhadaşımsın. Ben gidince Enşe ’ye işlerinde yardım eden mi? Çarşı-pazar işlerine bahan mı?
Arhadaşı:
— Necip nasıl bahmam gardaşım! Sen hiç marah etme. Bütün işini görürüm.
Necip, tüccarın yanına varıp gitmek istediğini söyleyince, adam da evine lazım olur diye önden biraz para verdi. Necip de parayı Enşe ’ye bıraharah vedalaştı.
Necip, o adam ile gittikten sona Tütüncü Omar, Enşe ’nin evinden ayrılmaz oldu. “Bu Enşe ’yi nasıl elde edeceğim?” diye planlar yapmaya başladı.
Bir gün bahdı ki Enşe çamaşır yıkıyo. Gendi gendine dedi ki:
— Enşe çamaşırdan sona hamam yapar. Ben de hamamdayken onun üzerine girerim…
Enşe ’nin hiçbir şeyden haberi yoh. Çamaşırlarını yıhadı, serdi. Geri geldi hamama girerek gapıya bir dayah vurup, soyundu. Yıhanmaya başladı. Tütüncü Omar, gelip hamamın gapısına dayandı.
Enşe içerden seslendi:
— Kim o?
Tütüncü Omar dedi ki:
— Benim Tütüncü Omar.
Enşe içerden bağırıp çağırdı:
— Vay alçah, namussuz adam! Defol git başımdan, utanmıyon mu? Senin burada ne işin var? Bir daha evime gelme diye azalladı .
Tütüncü Omar oradan ayrıldı. Eline bir kağıt galem alarah Necip’e bir mektup yazdı ki:
“Gardaşım Necip,
Sen buradan gittin gideli Enşe gafayı bozdu. Evine girip çıhanın hesabı yoh…” diye başga bir şeyler de yazarah mektubu Necip’e gönderdi.
Tütüncü Omar’ın gönderdiği mektup önce ağanın eline dağdi. Ağa mektubu ohudu, Necip’e vermedi, yasdıh altı etti.
Aradan zaman geçti. Necip köye gelmedi, mektup da göndermedi. Tütüncü Omar bir daha mektup yazıp gönderdi gene ağanın eline geçti. Necip’in haberi olmadı. Derken bir mektup daha yazdı. Bu sefer Necip mektubu alıp ohudu. Dünyası başına yıhıldı. Kalhıp köyüne gitmedi. Bu can sıhısıyla arhadaşı Tütüncü Omar’a bir mektup yazarah: “Gardaşım Omar, bu mektubu alınca, Enşe ’yi evimden çıhart. Evimi yedi eminine al. Ağer Enşe evden çıhmahda direnirse cendermeye şikaat et”, dedi.
Bir de Tütüncü Omar’a mektup geldi ki, Enşe evden çıhardılacah…
Mektubu alır almaz Tütüncü Omar, Enşe’yi evden çıhartmaya gitti.
— Haydi çıh bahalım evden, dedi.
Enşe, “Çıhmam” dedi.
Öyle deyince Tütüncü Omar, cenderme şikaate gitti. Polis geldi, Enşe’ye evden çıhmasını söyledi.
Enşe, evden çıhdığında gidecek bir yeri yohdu. Sonunda Tütüncü Omar’a vardı… Onunla evlendi.
Öte yandan da Necip, bir hastalığa yahalandı. Ağasına memleketine gitmek istediğini söylediyse de ağası, onu köyüne göndermedi. “Hele dur hele dur”, diyerek epeyi oyaladı.
Necip nerdeyse dellenecek! “Bu adam kimin lâfından alır, kimin lâfından alır?” derken dediler ki: “Bu adam, avradının lâfından alır; başga da kimsenin lâfından almaz.”
Necip, şindi ağayı takip etmeye başladı. Ağası avradının yanına varınca, o da içeriye girdi:
— Ağam, Allah’dan gork! Beni niye bırahmıyorsun? Ben köyüme gideceğim, dedi.
Öyle deyince garısı ağaya dedi ki:
— Neden adama engel çıharıyon ki? Yazıh değil mi adama! Bu adam olmazsa başga biri olur. Sabahtan adamın hesabını gör de gitsin, dedi.
Ağa: “Peki peki sabah olsun da hesabını görek,” dedi.
Sabah oldu, sabahınan Necip’in hesabını gördü. Necip, hesabını aldıhdan sonra yola çıhdı. Angara’dan Gırşeri’ne geliyo.
Evelin behrinde böyle vesait yoh. Kimi yerde yayan, kimi yerde ganı buldu, kimi yerde eşşeğe biniyo… Derken bir günlük yolu galdı. Aghşam olunca gomşu köyde bir eve misafir oldu. Hasda hali ile gendi köyüne gidemedi.
Buradan Necip’in köyüne haber salındı ki: “Yahu Necip gelmiş falanın evinde yatıyo. Çoh perişan, bunun emmisi, dayısı, bir ahrabası yoh mu?”
Köyden bir gaç danesi ganı goşdular. Varıp Necip’i alarah köyüne getirdiler.
Şindi Necip’i getirenler, gendi evlerine götüremediler. “Ne yapah ne yapah?” diye düşünürken sonunda Tütüncü Omar’dan evin anahdarını alıh, orada bir yatağa goyarah gendi evinde bahmaya garar verdiler. “Başga çaresi yoh” dediler.
Ordan geldiler, Tütüncü Omar’dan evin anahdarını aldılar. Birinden bir yorgan, ötekinden bir yasdıh, berikinden bir döşşek derken bir yatah peydah etdiler. Eletdiler, bunu gendi evine yatırdılar. Buna böylece bahıyolardı. Necip dedi ki:
— Allah sizden çoh razı olsun gonşular. Bana çoh eyi bahıyosunuz. Amma, şu Enşe’yi yanıma bir getirin. Onu bir göreyim de sona öleyim. Onu görmeden ben ölmem, dedi.
Vardılar, Tütüncü Omar’dan Enşe’yi Necip’e salmasını istediler. Tütüncü Omar “salmam” dedi.
Hökümete şikaat etdiler. Hökümet: “Garısı daağal mi? salmaz salmaz!” dedi.
Bundan da bişey çıhmayınca, köyde bir Deli Paltacı vardı. Onun yanına vardılar. “Tütüncü Omar, Enşe’yi Necip’in yanına salmıyo. Şuna nedeceksen et” dediler. O da “ golay” dedi.
Bir de Deli Paltacı, Tütüncü Omar’a vardı.
— Lan Omar!
— Ne var?
— Çabuh bu saat içinde Enşe’yi Necip’in yanına sal! Salmasan, beni bu gapıya bi daha getirme! Bi daha gelirsem, iş kötüye gider! Dedi.
Bir de Omar bahdı ki, Deli Paltacı’nın gözleri gızarmış!
— Heman salıyom, peki dedi.
Tütüncü Omar, Enşe’in yanına bacısını da gatarah gönderdi.
— Bacı, Enşe’yi yanına al da; Necip’in yanına beraber bir varın dedi.
Bacısı, “peki” dedi.
Beriden Enşe ile Tütüncü Omar’ın bacısı Necip’in yanına vardılar. Varınca, hemen Necip yasdıhdan doğrulup şu türküyü söyledi.
Aldı Necip:
Yasdıhdan doğrulup da yüzüme bahdın,
Ciğerimin başın köz gimi yahdın!
El sözüne uyup da gönümden çıhdın,
Onun uçun küsdüm, yârim söylemem.
 
Su daağalim aham aham durulam,
Göz daağalim patlah verem yarılam.
Sağ daağalim kaham sana sarılam
Onun uçun küsdüm, yârim söylemem.
 
Evimizin önü de camiye garşı,
Seslensin, söylesin caminin daşı.
Arhadaşım Tütüncü Omar, pezevenk başı,
Onun uçun küsdüm, yârim söylemem.
 
NOT: Bu derlemeyi Hacı Mehmet Özbay’ın sesinden kaydedilmiş teyp bandından yaptım. Hacı Mehmet Özbay, yıllar önce rahmetli olmuş. Hikâyenin devamını bilen yok. Bant yıprandığı için ses bozulmuş olduğundan devamı anlaşılamadı.

 
Facebook beğen
 
 
Siz 144770 ziyaretçiziyaretçimizsiniz
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol