http://www.kayserihakimiyet2000.com/yuzune-bahmaya-utaniyom/
YÜZÜNE BAHMAYA UTANIYOM
Kaynak kişi: Musa KARAASLAN
Ayı ile bir tilki arhadaş olmuşlar. Ormanda ayının gücü ile tilkinin gurnazlığı birleşince çoh rahat günler geçirmişler.
Aralarında öyle bir samimiyet gurulmuş ki bütün hayvanlar, onların bu samimiyetlerini gısganırlarmış.
Sıcah mevsimler geçmiş, gış gelip çatmış. Ortalıhda yiyecek iyice azalmış. Günlerce aç galdıkları olmuş. Bahara daha çok zaman varmış. Bir ine çekilerek birgaç haftayı burada geçirmişler.
Bir sabah tilki erkenden uyanarah, mağaradan dışarıya bir göz atmış. Ayının yanına gelerek ona şöyle demiş:
— Kalh hele ayı gardaş. Dışarıda öyle bir kar var ki!.. Kimseler kalhmadan ormanı gezip gısmetimizi arayalım.
Ayı homurdanarah kalhmış. Mağaradan çıkarah birlikde ormana girerek ikindiye gadar gezmişler. Bir lohma yiyecek bulamamışlar. Yorgunluhdan bitkin bir hâle gelmişler. İkindi güneşinin vurduğu bir gayanın altına uzanmışlar.
Tilki, gayaya baharah gülünce ayı, sormuş:
— Yine ahlına ne muziplik geldi tilki gardaş?..
Tilki ciddi bir tavır tahınmış:
— Yahu ayı gardaş, sen atalarından işittin mi bilmem. Biliyo musun dedelerimiz de bizim gibi çoh samimi arhadaşlarmış. Onlar da bizim gibi böyle şiddetli bir gış geçirmişler. Şu gayayı görünce hatırladım da. Dedemden işitmiştim. Onlar da bir gün çok gezmişler. Bizim gibi bir lokma yiyecek bulamamışlar. Açlıhlarını unutmah için, bir oyuna başlamışlar. Oynadıkları oyunla, açlıhlarını unutarah çok eğlenmişler. Ondan sonra ne gadar aç galsalar, hep aynı oyunu oynayarah neşelenmişler. Atalarımızın tecrübelerinden yararlansak diyom…
Ayı, merahla sormuş:
— Nasıl bir oyunmuş tilki gardaş?
Tilki, anlatmaya başlamış:
— Dedem çıhıp şu gayadan aşağı atlarmış, senin deden de onu havada yahalarmış. Sonra yer değiştirip devam ederlermiş. Sen şurada dur da, ben bir kere gucağına atlayayım. Eğer hoşumuza giderse oyuna ederiz. Bir kere denemekle ne gaybederiz ki!..
Ayı razı olunca tilki gayanın başına çıharak aşağıya atlarken bağırmış:
— Geliyom ayı gardaş yahala hooop. Yaşasın, uçuyom uçuyom! Bu ne güzel bir duygu heeey!..
Ayı, tilkiyi havada bir armut gibi yahalayıp, yere indirmiş. Gendisi de atlamah için gayaya çıhıp, tilkiye seslenmiş:
— Geliyom tilki gardaş yahala hooop. Yaşasın, ben de uçuyom uçuyom! Bu ne güzel bir duygu heeey!..
Tilki, bir gaya gibi üzerine düşmekte olan ayının altından aniden çekilmiş. Ayı, ağır gövdesiyle yere çahılmış! Böylece bütün kemikleri kırılmış, yerde hareketsiz yığılıp galmış. Tilki, artık ayıdan gendisine bir zarar gelmeyeceğinden emin olunca, onun arkasına geçerek ayıyı yemeye başlamış.
Ayı, yapılan bu oyunu iş işten geçtikten sonra annamış. Ölmeden önce tilkiye bir ceza vermeyi düşünerek ona seslenmiş:
— Tilki gardaş, ben bundan sonra ayağa kalhamam. Annadım ki sonum geldi artıh! Sen benim en iyi arhadaşımsın. Ölmeden önce sana bir sırrımı vermek diyeyim. Biz ayıların en lezzetli yerleri, döşümüzdür. Beni dinlersen ağzının dadını bozma. Gel de önce döşümün şu yağlı yerinden ye…
Gurnaz tilki, ayıya şöyle demiş:
— Ayı gardaş, seninle çok duz ekmek yedik. Bu yüzden yüzüne bahmaya utanıyom. Beni bağışla… Vallaha ölene gadar yüzüne bahamam!..
|